Ünverdi’den depremin yıldönümü mesajı

Bu süreçte tek yürek olup eşsiz bir dayanışma örneği gösteren aziz milletimize, canı pahasına gece gündüz demeden arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm kuruluşlara, sağlık ve güvenlik çalışanlarına, yardım kuruluşlarına, bölgemizin toparlanması için destek veren kamu kuruluşlarımıza, yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyorum. Allah böylesi bir acıyı bir daha hiç kimseye yaşatmasın” ifadelerini kullandı. Üst kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve yerel yönetimlerimizle birlikte deprem bölgesine yönelik yardım kampanyaları düzenledik, depremin en fazla etkilediği yerlerde ihtiyaçların karşılanması için çalışmalar yürüttük. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, 6 Şubat depreminin yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin acılarını paylaşıyorum. Maalesef 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Allah ülkemizi ve tüm insanlığı her türlü felaketten korusun inşallah” ifadelerine yer verdi. . Kelimelerle anlatılamayacak acılar yaşadık. Doğru planlama ve güvenli yapılarla hem kendimizi hem gelecek nesillerimizi koruma altına almak hepimiz için görev, sorumluluk ve en başta bir zorunluluktur. Bu deprem gösterdi ki olmaz diye bir şey yok. Bu doğrultuda, psikolojik, sosyal ve ekonomik anlamda felaketin yaralarını sarmak ve hasarını onarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Biz en başından da belirttiğimiz gibi her anlamda bölgemizle birlikte toparlanmak ve daha güzel yarınlara kavuşmak için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Seneler, asırlar geçse de depremin ne zaman ve nerede olacağını bilmiyoruz. Gaziantep bu süreçte hem yara alan hem yara saran kent oldu ve bizler de ilk günden itibaren sahadaydık. “Depremin acısı halen yüreğimizde” diyen Adnan Ünverdi, “6 Şubat sabahı saat 04:17’de çok büyük bir felaket yaşadık. AFAD Koordinasyon Merkezi koordinasyonunda tüm kurumlarımızla birlikte hareket ettik. GSO Mesleki Eğitim Merkezimizde kardeşlerimizi ağırladık. Fabrikalarımızın yıkılması, makine parkurlarımızın zarar görmesi nedeniyle üretimin durduğu bir dönemde; sanayimiz, ticaretimiz, ihracatımız ve en başta hayati faaliyetlerin sürdürülebilmesi için istihdamımızın devamlılığı konusuna sanayiciler olarak öncelik verdik. İş dünyasından gelen talepler doğrultusunda Gaziantep Sanayi Odası olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak hedefiyle, firmalarımızla sektör bazında görüşmelerde bulunarak hazırlamış olduğumuz raporları ilgili Bakanlıklar, kurumlar ve üst kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ileterek çözüme kavuşmasında etkin rol üstlendik. 5 milyon insanımızı etkileyen bu büyük felakette her anlamda çok büyük yaralar aldık. Gaziantep ve bölgemizdeki 11 ilimizde 13. İş dünyamız ile birlikte fabrikalarımızı depremzede kardeşlerimize açarak, barınma ve öncelikli ihtiyaçların karşılanması için elimizden geleni yaptık.

Ünverdi’den depremin yıldönümü mesajı

5 milyon insanımızı etkileyen bu büyük felakette her anlamda çok büyük yaralar aldık. Allah böylesi bir acıyı bir daha hiç kimseye yaşatmasın” ifadelerini kullandı. Doğru planlama ve güvenli yapılarla hem kendimizi hem gelecek nesillerimizi koruma altına almak hepimiz için görev, sorumluluk ve en başta bir zorunluluktur. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, 6 Şubat depreminin yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin acılarını paylaşıyorum. GSO Mesleki Eğitim Merkezimizde kardeşlerimizi ağırladık. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. İş dünyasından gelen talepler doğrultusunda Gaziantep Sanayi Odası olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak hedefiyle, firmalarımızla sektör bazında görüşmelerde bulunarak hazırlamış olduğumuz raporları ilgili Bakanlıklar, kurumlar ve üst kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ileterek çözüme kavuşmasında etkin rol üstlendik. Kelimelerle anlatılamayacak acılar yaşadık. Bu süreçte tek yürek olup eşsiz bir dayanışma örneği gösteren aziz milletimize, canı pahasına gece gündüz demeden arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm kuruluşlara, sağlık ve güvenlik çalışanlarına, yardım kuruluşlarına, bölgemizin toparlanması için destek veren kamu kuruluşlarımıza, yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyorum. Fabrikalarımızın yıkılması, makine parkurlarımızın zarar görmesi nedeniyle üretimin durduğu bir dönemde; sanayimiz, ticaretimiz, ihracatımız ve en başta hayati faaliyetlerin sürdürülebilmesi için istihdamımızın devamlılığı konusuna sanayiciler olarak öncelik verdik. “Depremin acısı halen yüreğimizde” diyen Adnan Ünverdi, “6 Şubat sabahı saat 04:17’de çok büyük bir felaket yaşadık. Allah ülkemizi ve tüm insanlığı her türlü felaketten korusun inşallah” ifadelerine yer verdi. Bu deprem gösterdi ki olmaz diye bir şey yok. İş dünyamız ile birlikte fabrikalarımızı depremzede kardeşlerimize açarak, barınma ve öncelikli ihtiyaçların karşılanması için elimizden geleni yaptık. Üst kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve yerel yönetimlerimizle birlikte deprem bölgesine yönelik yardım kampanyaları düzenledik, depremin en fazla etkilediği yerlerde ihtiyaçların karşılanması için çalışmalar yürüttük. Maalesef 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Gaziantep bu süreçte hem yara alan hem yara saran kent oldu ve bizler de ilk günden itibaren sahadaydık. . Bu doğrultuda, psikolojik, sosyal ve ekonomik anlamda felaketin yaralarını sarmak ve hasarını onarmak için elimizden geleni yapıyoruz. AFAD Koordinasyon Merkezi koordinasyonunda tüm kurumlarımızla birlikte hareket ettik. Biz en başından da belirttiğimiz gibi her anlamda bölgemizle birlikte toparlanmak ve daha güzel yarınlara kavuşmak için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Gaziantep ve bölgemizdeki 11 ilimizde 13. Seneler, asırlar geçse de depremin ne zaman ve nerede olacağını bilmiyoruz.